Son bir ayda, Mart başında hafta sonu için Mersin'e gitmemiz dışında değişik bir şey olmadı. Hayat aynı seyrinde devam ediyor. Kısa süreceğini sandığım kış rehavetim olduğu yerde duruyor ve ben hala gönülsüzce alışveriş ve yemek yapıyorum :) Ama bahardan ümitliyim, gelsin artık!
Aylar önce, Pegasus'un yaptığı bilet kampanyalarından birinden Adana'ya uçak bileti almıştık, Mersin'e gider Didem'leri görürüz diye. Nihayet o tarih geldi ve 1 Mart'ta Adana'ya uçtuk ve oradan servisle Mersin'e geçtik. Didem, Ati ve Kumsal'la harika iki gün geçirdik. Hava harikaydı! Bol bol yedik içtik :) Kısa bir gezi olmasına rağmen bizi oldukça tatmin etti, yenilenmiş hissederek döndük İstanbul'a.
Mersin, Adana, Antep bölgesi Çağrı'nın satış bölgesi olduğundan, bir sonraki yalnız gidişinde ona eşlik edip uzun bir gezi yazısı yazmayı planlıyorum. Şimdilik mutlu bir kareyle konuya son vereyim :)
İstanbul'a bahar gelmek üzere. Gerçi geçen hafta bir kaç gün baharı yaşadık ve etraf erken ısınan havaya kanan ağaçlar sayesinde bembeyaz çiçekli dallarla doldu. Ama sonrasında buz gibi bir hava ve yoğun yağış, güzelim dalları mahvetti :( Yine de çok değil, bir kaç hafta sonra ılık bahar günlerine kavuşacağımız için mutluyum. Bahar oldum olası içimi kıpır kıpır etmiştir. Şimdi de doğanın uyanışını gördükçe içim nedenini bilmediğim bir beklentiyle doluyor, heyecanlanıyorum :) Kasvetli günleri geride bırakıp, yeni başlangıçlar yapmak istiyorum. Hele bir de beklediğimiz küçük mucizemiz gerçekleşsin, işte o zaman evimize bahar gelecek.
Sevgiler...
