30 Temmuz 2013 Salı

Gebelik Günlüğüm : 16. Hafta


16 haftalık göbek :)

16. haftayı doldurduk bile. Neredeyse gebeliğin yarısına yaklaşıyoruz. Hala yolun çok başındaymışız gibi gelse de haftaların bu kadar çabuk geçiyor olması korkutucu. Yapılacaklar listesi oldukça uzun ve haftalar böyle hızlı geçmeye devam edecek.
 Bu haftanın en önemli haberi, haftalardır inat edip net bir görüntü vermeyen bebişin, bu hafta bize oğlan olduğunu göstermesi oldu :) Bu hafta dersimi aldım ve geçen hafta kafa üstü meditasyon pozundan çıkaramadığımız küçük beyi hareketlendirmek için ağzıma bir parça çikolata atıp girdim muayeneye. Bizimki resmen şov yaptı:)
İkinci önemli haber de biraz aceleyle de olsa, sonunda yeni doktorumu görmeye başlamam oldu. Her hafta doktor kontrollerinden bahsetmem bu kadar erken bir gebelik için normal değil elbette. Bizim de diğerleri gibi ayda bir doktoru görüyor olmamız gerekirdi. Ancak yok karın ağrısı yok onun kontrolü derken, her hafta doktora gidip, bebişi görür olduk:) Henüz geçen hafta kontrolümüz olduğu için, yeni doktora gitmeyi bir ay sonrası için planlıyordum ancak, doktorun dörtlü tarama isteme ihtimaline karşı geç kalmamak için ve geçtiğimiz hafta yoğun olarak hissettiğim rahim kasılmaları yüzünden randevu alıp bir an önce gitmeye karar verdik.
Kasılmaları önce günde bir iki kere hissetmeye başladım ve bebeğin oynaması sandım. Hatta bu kadar küçük bir bebeğin hareketlerinin nasıl dışarıdan görünebildiğine anlam veremedim. Ancak bir kaç gün sonra kasılmalar saatte ikiye üçe çıkınca biraz endişelenip araştırmaya başladım. Daha önceden de okuduğum ancak bu kadar erken olacağını bilmediğim "Braxton Hicks" kasılmalarıymış bunlar ve rahmi doğuma hazırlıyormuş. Korkacak bir şey değilmiş ancak ritmik ve düzenli bir hal alırsa, kanama ve akıntıya eşlik ederse doktoru haberdar etmek gerekirmiş. Saatte dört kere hissetmeye başayınca doktora görünmekten fayda olduğuna karar verdim ancak eski doktorumu bırakacağım için onun aramam doğru olmazdı. Bu nedenle tuttuk yeni doktorun yolunu. Doktorla uzun uzun sohbet ettiğimiz, doktorun bizi tanımak için bir çok soru sorduğu farklı bir randevuydu. Beni en çok memnun eden şeylerden biri, uslu bir gebe olup yuttuğum ama hiç hoşnut olmadığım vitamin ilaçlarını hemen bıraktırması oldu :) Vitaminleri doğal yolla almam gerektiğini, vitamin haplarının iyi şeyler olmadığını söyledi. Sonrasında ultrasona geçtik ve bebeğimizin akrobatik hareketlerini izledik. Böylece Deniz oğlanın geldiği kesinleşmiş oldu :)
sosyal medyada oğlumuzun gelişini böyle duyurduk :) Pinterest sağolsun.

Doktora kasılmalardan bahsedince, 3 gün progesteron hormonu kullanmamı istedi. Bunlar kasılmaları azaltıyormuş. Ayrıca (zaten sürekli yatıyor olmama rağmen) çok hareket etmememi, yürümememi ve yolculuk yapmamamı önerdi. Bunların dışında çok su içmek ve nefes egzersizleri yapmak da işe yararmış. 

Öte yandan, bel ve kalçamın durumu canıma iyice tak etti ve Cumartesi günü Fizik Tedavi bölümünün kapısına dayandım. Gebeliğe zararlı olabilecek ultrason gibi uygulamalar dışında, tens ve yüzeysel ısıtma kullanarak fizik tedavi yapılmasına karar verildi. Bu akşam ilk seasıma gittim ama bu önümüzdeki haftanın yazısına dahil olacak :)

Baby Center'a göre bebeğimiz bu hafta bir avokado büyüklüğünde. Gözleri ve kulakları neredeyse olmaları gereken yere gelmiş ve bacakları gittikçe kuvvetleniyormuş. Ayrıca ayak tırnakları da çıkmış.

Haftaya görüşmek üzere...

Sevgiler,

İLKE & DENİZ

25 Temmuz 2013 Perşembe

Gebelik Günlüğüm : 15. Hafta



16. haftayı bitiriyoruz ama ben 15. haftayı yeni yazıyorum. Sürekli evde olmak ve hareketsiz kalmak enerjimi iyiden iyiye düşürdü. Rutin işlerimi bile yapmakta zorlanıyorum.
Pazartesi günleri işe gitme denemesi yapıyor olsam da genelde ofis maceram bir günle son buluyor ve diğer günler mecburen evden devam ediyorum. Oturmak çok acı veriyor ve bir tam gün ofis sandalyesinde oturduktan sonra kolay kolay iflah olmuyorum.
Durumdan anlaşılacağı üzere hayatımda değişik bir şey olmuyor. Bütün gün evde çalışıp çıkabilirsem akşamları yarım saat kadar bir yürüyüş yapabiliyorum ve hayatımdaki tek sosyal aktivite bu :(
Hamilelik ve doğumla ilgili büyük konuşmaktan hep korktuysam da sanırım çok hareketli olmak, aktif olarak yoga, pilates yapmak konularında çok kesin konuşmuşum ki bırakın yoga yapmayı beş aydır oturup kalkmakta bile zorlanıyorum. Hala karnım hiç çıkmadı ve bir gram dahi almadım ama ne yalan söyleyeyim bu hareketsiz gidiş beni biraz korkutuyor.
Bakalım ileriki aylarda neler olacak.
Geçtiğimiz Cumartesi bir önceki muayenenin kontrolü vardı. Cinsiyeti kesin öğreniriz diye bir hevesle gittik ama her zaman taklalar atan bizimki resmen amuda kalkmış ve bağdaş kurmuş olarak uyuyordu. Uzun çabalar sonucu "% 70 oğlan diyebiliriz" cevabını aldık. Bakalım bir dahaki sefere kesin bir yanıt alabilecek miyiz? Biz şimdiden ona "Deniz" demeye başladık bile :))
Bu arada doktorum son iki randevuda, plasentanın rahim ağzında durduğu ve değişmezse normal doğumun mümkün olmayabileceği kehanetinde bulundu. Bu tarz küçük mesajlar beni hızla doktor değiştirme noktasına getirdi. Çok zaman kaybetmemek için 3 Ağustos için yeni doktordan randevu aldım bile. Bakalım nasıl geçecek?

Sevgiler...

İLKE

15 Temmuz 2013 Pazartesi

Gebelik Günlüğüm : 13 ve 14. Haftalar

13 + 5 günlük gebe


Yine biraz gecikmiş bir yazı olacak:) O nedenle iki haftayı tek seferde aradan çıkaracağım.

Son yazdığımda ikili tarama testini yeni yaptırmış ve henüz sonuçları almamıştık. Çok şükür tüm sonuçlar güzel geldi. Her hangi bir sorun yok.

Bu arada bel ağrımın aynı şiddette devam etmesi nedeniyle ofise ancak haftada bir kere gidebiliyorum. Geri kalan günler evden çalışıyorum. Sürekli, kucağımda bilgisayarla sırtüstü uzanmak çok sıkıcı olsa da yollarda ve ofiste işkence çekmekten iyidir deyip, bu şekilde çalışabiliyor olmama şükretmeye karar veriyorum.

Bel ağrım dışında, gebelikle ilgili kayda değer bir sıkıntım olmuyor. İştahım ve sağlığım iyi. Merdiven inip çıkarken ve hızlı yürürken nefes nefese kalmaları, arada gelen baş dönmelerini saymıyorum bile:)

Sadece cildimde oluşan şiddetli kuruma dikkat çekici durumda. Normalde nemlendirici bile kullanmayan bir insan olduğumu düşünürsek, sabah akşam gelsin bebe yağları, gitsin badem sütleri şeklinde devam eden tempo beni ziyadesiyle yordu ancak pul pul dökülmeleri bir türlü engelleyemedim. Durumu doktora gösterince bana medikal bir krem yazdı. Umarım işe yarar.

Çarşamba kasıklarımda oluşan ve inatla geçmeyen ağrılar beni biraz endişelendirdi ve doktor kontolüne 20 Temmuz'da gidecek olmamıza rağmen, sabah için acil bir randevu alıp gittik. Bebekle ilgili bir sorun yoktu ancak kronik idrar yolları sorunlarımdan biri baş göstermiş olabilirdi. Tahlil için idrar verdim ve ertesi sabah kısa bir tatile çıkacağımız için doktorum ilaç da yazdı. Bu arada plansız ve erken bir randevu olmasına rağmen, bebişin cinsiyetini görmek için baya uğraştıysak da sonuca varamadık. Hiç bir şeye benzetemediğimiz 4-5 karenin yanında yanında, yukarıda birlikte poz vermiş olduğum "ıhh beş dakka daha uyucamm" pozunu yakalayabildi doktorumuz. Dolayısı ile bakıp bakıp gülümsediğim yeni bir fotoğrafımız daha oldu.

20 Temmuz'da planlanan asıl randevuya, Perşembe günü gittiğimizin kontrolü olarak gideceğiz ve umarım bu sefer bize cinsiyetini göstermeye ikna olur bebiş :))

Bir süredir, araştırmalarımı sürdürmekle beraber çok fazla kafa yormamaya karar verdiğim doğal doğum konusu, yakın bir zamanda tekrar hayatımıza girecek. Zira haftalar önce internette araştırma yaparken denk geldiğim ve sonrasında yazıştığım doktoru yakın zamanda görmeyi planlıyorum. Eğer içime sinerse, kısa bir süre sonra doktor değiştireceğim. Umarım her şey yolunda gider ve yeni bir arayışa girmek zorunda kalmam.
Ayrıntıları daha sonra anlatacağım.

Gelelim bebeğimizin gelişimine: Bebeğimiz baby center'a göre bir limon büyüklüğünde ancak bizimki sanırım biraz daha büyük. Son ultrasona göre 10 cm ve yaklaşık 100 gram ağırlığında :))

Ve haftanın haberi: Gebelik haberimizi,Facebook'ta aşağıdaki fotoğrafla kamuoyuyla paylaştık :)

Coming soon...


Sevgiler...

2 Temmuz 2013 Salı

Gebelik Günlüğüm : 12. Hafta

Haftasonu yazmayı planlıyordum ama bugüne kısmetmiş :)
12. haftayı Cumartesi günü geride bıraktık. Aynı gün beklenen ikili taramamız vardı.
Haftasonunu geçirmek için İzmit'e geçmeden önce, görüntüleme merkezinin yolunu tuttuk heyecanla.
Önce doppler ultrasonda bebişimizi gördük sonra da tahliller için kan verdik.
Ultrasonu yapan doktor bebeğimizi ölçtü biçti ve bize her şeyin yolunda olduğunu söyledi. Bu arada bu kadar erken görmeyi beklemediğimiz bir şey de gördük ekranda :) Galiba oğlumuz oluyor! Doktor kesin bir şey söylemek istemese de gördüğümüz "şeyi" o da teyid etti :) Bakalım 20 Temmuz'daki kontrolde öğreneceğiz durumu.
Bu arada, gebeliğin başında yüksek çıktığı için doktorun bir ay sonra tekrar edilmesini istediği TSH sonucu yine yüksek çıktı ve doktorum beni Endokrinoloji'ye yönlendirdi. TSH değerim yüksek olmakla beraber, referans değerlerin altında olduğu için, başta bunu doktorumun abartması olarak düşünüp Endokrinoloji'ye gitmek istemedim. Ama sonra biraz sakin  düşünüp, pek sevmesem de internetten bir iki araştırma yapınca gebelikte TSH yüksekliğinin oldukça riskli olabileceğini farkedip hemen randevu aldım.
Randevu aldığım doktorun normalde 1 ay boyunca muayenleri dolu oluyormuş ancak şansımıza tam ertesi güne bir açılma olmuş. Sonuç Hipotriod ve ben 10 gündür Tirod hormonu kullanıyorum. İlerleyen zamanlarda testlerin sonucuna göre ilacı bırakabilirim.  İnşallah her şey yolunda gider.
Bunların dışında çok şükür gebelikle doğrudan alakalı fazla bir şikayetim yok. Bebişim beni üzmüyor:) Sindirim sistemim artık daha stabil durumda. Korkunç açlıkları ve hazımsızlıkları pek yaşamıyorum. Yalnız geçtiğimiz haftadan beri biraz daha sıklaşan baş dönmeleri ve çarpıntılar var, ki bunların da normal olduğu biliyorum. Kaldı ki kan sulandırıcı almama neden olan damarlarla ilgili rahatsızlığımın gebelikte biraz daha hissedilir olabileceği söylenmişti.
Gebelikle ilgili olmayan ama gebeliğin ilerlemesiyle beni biraz sıkıntıya sokacağı belli olan dayanılmaz bel ağrılarım var. Sanırım altı ayı geçti sıkıntı başlayalı. Bu kadar uzun sürmesi için belime ne yapmış olabilirim bilemiyorum :( Bir kaç gün düzelse bile, ardından hemen tekrar başlıyor ve bir çok günü evden çalışarak geçirmeme neden oluyor. Oturmak benim için büyük sıkıntı. Dolayısı ile ofiste kesinlikle rahat edemiyorum. Neyse ki evden çalışmam şirkette sorun yaratmıyor.
Hafta sonu hem memleketten gelen babanemizi görmek hem de bir arkadaşımın kına gecesine  katılmak için İzmit'e gittik. Hem giderken hem dönerken yaptığımız otobüs yolculukları tam anlamıyla işkenceydi. 10 gün sonra iki günlük bir mini tatil için Kerpe'ye gitmeyi planlıyoruz. Bakalım 2.5 saat otobüste ne yapacağım.

Gelelim bebişimizin gelişimine: Bebiş 12. haftada Lime büyüklüğündeymiş ve artık ellerini kollarını oynatabiliyor, karnımı dürttüğümde bana karşılık verebiliyormuş. Aynı zamanda amniyotik sıvının içine çişini yapmaya başlamış :) Gerçi biz daha önceki ultrasonda da parmaklarını açıp kapadığını, tekme attığını görmüştük.

Haftanın tavsiyesi: Bu filmleri bulun ve izleyin.
The Business of Being Born, Orgasmic Birth, and Birth Story

Sevgiler

İLKE

Bebişe aldığımız ilk eşya :) Her gün bakıp bakıp sırıtıyorum :))



Sayfalar