27 Ekim 2014 Pazartesi

Uzun zaman olmuş...

Yine uzuuun zaman olmuş yazmayalı. Kafamda biriken tonla "yazılacak şey" listesi bir yana, "Deniz 9 Aylık" yazısını bile atlamışım bu ay:(
Açıkçası, Deniz uyuduktan sonra kalan azıcık zamanımda da "ne yazsam, nereden başlasam?" diye düşünmekten harekete geçemez oldum.
Artık zaman, birikenleri düşünmeden aklıma bir şey geldikçe iki satır da olsa yazma zamanı:) Birikenlere de bir gün sıra gelir diyelim...

28-29 Ekim'deki 1.5 gün resmi tatili 1.5 gün senelik izinle birleştirip, çocuumla haftasonuyla beraber şöyle güzeel bir beş gün geçireyim diyerekten evdeyim efendim. Evde kalmanın, doya doya birlikte zaman geçirmek bir yana, işe gitmekten daha yorucu olduğunu bir kez daha teyid etmiş oldum:)
Bir de ananesiyle 1 saati geçkin (bazen iki saate yakın) uykular uyuyan Deniz Bey, bana 20-30 dakikaları uygun gördüğü için oturup dinlenecek zamanım da olmadı şu ana kadar. Ki muhtemelen ben iki satır daha yazmadan, telsizden gelen "ıh ıhhh" temalı ayağa kalkma sesleriyle yatak odasına yollanacağım.

Dün sabah kış saati uygulamasına geçildi ve uyku saatlerimiz bir miktar hasara uğradı. Çocuğumun bünyesi nerden bilsin saatin geriye alındığını, saat altı sandı kalktı yavrum saat beşte. Akşam da yedi gibi uyku mızıltılarına başladı. Bir kaç gün içinde düzene girip 12 saat kesintisiz uykularımıza döneceğimizi düşünüyorum:p. Neyse ki bloğu okuyan çok fazla insan yok:))
Hayır! Deniz 12 saat gece uykusu uyumuyor. Hatta 3 saat yanlışlıkla uyanmazsa nefesini dinliyorum:)
Akşam yattığı saatten sabah kalkana kadar 1-2 saatte bir uyanıp hunharca emiyor. Kırkı çıkınca her şeyin düzene gireceği söylenerek kandırılmış yeni anneler bunu duyunca muhtemelen bizde bir gariplik olduğunu düşünüyordur ama biz normaliz ve orada bir yerlerde on aylıkken kendini yenidoğan sanan başka minnaklar da var biliyorum.

Facebook'ta takip ettiğim her şeyi çok bilen anne grupları ve okuduğum bloglar ısrarla uyku eğitiminin muhteşem bir şey olduğunu, bebeğimizin sağlıklı büyümesi için ona uyumayı öğretmemiz gerektiğini vs vs anlatıp dururken, neyse ki bir süre önce "gentle parenting", "attachment parenting" altında kurulmuş farklı sosyal medya gruplarına dahil oldum da "bebeğim 30 aylık ve 30 aydır hiç uyumadım" diye ağlayan anneler sayesinde fikirlerime destek bulabildim:)

Evet Deniz'e uyku eğitimi vermiycem. Deniz doğduğu günden itibaren, sırt üstü konduğu anda sırtında diken varmış gibi bağıran bir bebek olduğundan dolayı, ona herhangi bir şekilde uyku eğitimi verilebileceğini de düşünmüyorum. Bazı psikopat uyku eğitimcilerinin önerdiği ve mucize gibi işe yaradığını söylediği, "12 saat boyunca odasına kapatıp ne yaparsa yapsın kapıyı açmama" yöntemi dışında tabii. Bu yönteme inanan insanların çaresizliğine ve cahilliğine üzülmekle birlikte, bebelerinin de insanlıktan nasibini almamış ebeveynlere denk gelmiş olması ciddi anlamda canımı sıkıyor.
Buradan uyku eğitimi veren kişileri kınadığım anlaşılmaz umarım. Herkes kendisine ve bebeğine uygun bir yöntemi izlemekte özgürdür. Bebeği üzmeyen, ihtiyaçlarını gözardı etmeyen (evet saat başı kalkmak da bir ihtiyaç olabilir annesi çalışan bir bebek için) bir yöntem izliyorlarsa ve işe yarıyorsa harika! Ama her bebek farklı ve Deniz o bebek değil. Benim bu noktada işime yarayan tek yöntem, gece uyandığımda saate bakmamak ve kaç kere uyandığını saymamak. Ve tabii bir gün geçeceğine ve "ben yatıyorum" deyip gidip yatacağına inanmak:)

Deniz bir hafta sonra 10. ayını dolduracak:) Umarım bu sefer atlamadan, onun için uzuunca bir yazı yazabilirim.

İyi ki doğurmuşum! Uykusuzluk da neymiş:)

Sevgiler,

İLKE

9 ay sonra ilk kez ön koltuğa oturan anne:)

30 dakika uyuyup beş saat uyumuş gibi mahmur kalkan bebe

Sanat filmlerini çok seviyor:p

Gece saat başı kalkan kendisi değilmiş gibi sabah uyanamayan bebe

İlk kez düğüne gittim. 17-10-14

Best Friends:)


Sayfalar