28 Ekim 2013 Pazartesi

Gebelik Günlüğüm : 29. Hafta

Merhaba

Geçtiğimiz Cumartesi itibariyle 29. haftayı tamamlamış durumdayız. 30. haftaya girdiğimize inanamıyorum. Tam zamanında gelirse, sadece 10 haftamız kaldı!

29 hafta 3 gunluk gebe


Geçtiğimiz haftanın büyük bir kısmını yine evde çalışarak geçirdim. Bayram sonrası ilk günler ofise gitmeye çabalamıştım ancak sandalyede oturmak beni yine çok zorladı. Artık kalan zamanı kah ofiste, kah evde geçirmeye çalışacağım.

Son çalışma günümü, her şey yolunda giderse 20 Aralık olarak belirledim. Umarım Deniz bana, izne çıktıktan sonra da bir süre evde dinlenebilmem için zaman tanır:) Ancak doğumla ilgili plan yapmanın anlamsız olduğunu bildiğimden, bunu sadece dileyebiliyorum :)

Doğum sonrasında da , 16 haftalık iznimi bitirdikten sonra yaklaşık 7 hafta toplu süt izni, 4 hafta ücretsiz izin ve 1 hafta kadar de senelik izin kullanarak, Deniz'in yanında en azından 6 ay kalabilmek istiyorum.

Bu haftasonu iki tam gün boyunca Çağrı'yla birlikte DO-UM'un "Doğum ve Bebeğe Hazırlık Kursu"ndaydık. Yorucu ama gayet bilgilendirici ve zevkli iki gün geçirdik. Mekanın Emirgan'da olması nedeniyle ulaşım biraz yorucu olsa da , diğer günlerden farklı olarak enerjimin ve yürüme kapasitemin daha yüksek olması sevindiriciydi. Sanırım Deniz, onun için iyi bir şeyler yapıyor olduğumuzu anladı ve beni çok zorlamadı :)



Kursta, doğumda yapılan rutin müdahelelerden, bunlardan kaçınmak istiyorsak tercihlerimizi ne şekilde oluşturabileceğimizden, doğum sonrası bebeğe yapılan rutin ve gereksiz uygulamalardan, lohusalıktan, pratik bebek bakımından ve daha bir çok konudan bahsedildi. Çok uzun süredir doğumla ilgili kaynakları hatmediyor olduğumdan dolayı, bunların  bir çoğu benim için yeni bilgiler değildi. Ancak bu kurs, kafamdaki bütün fikirleri toparlamama ve tercihlerimi netleştirmeme yardımcı oldu.

Doğumda uygulanan rutinleri biliyor olsam da, bebeğe uygulananlara çok aşina değildim ve Deniz'i bu saçma uygulamalardan nasıl korumam gerektiğiyle ilgili net fikirler oluşturdum.

Aşağıda bunları madde madde sıraladım. İlk doktor kontrolümüzde, doğum tercihlerimle birlikte bunları da doktorumla tartışacağım.

  • ·         Eğer sağlık durumu iyiyse, bebeğimin yıkanmadan ve giydirilmeden benim çıplak göğsüme konulmasını, sadece bir battaniye ile üzerinin örtülmesini, odanın loş olmasını, eşimle bana, bebeğimize bir "hoşgeldin" demek ve emzirmeyi denemek için mümkün olduğunca zaman verilmesiniz istiyorum.
  • ·         Eğer her şey yolunda ise ilk muayenesinin ilerleyen saatlerde kucağımda yapılmasını istiyorum.
  • ·         Bebeğime K vitaminin oral olarak, doğumdan bir kaç saat sonra verilmesini tercih ediyorum.
  • ·         Bebeğimin kordon kanını saklamayacağımdan dolayı, bebek doğduğunda ve ağlamaya başladıktan sonra kordonun hemen kesilmemesini, tüm kanın sonuna kadar bebeğime pompalanmaya devam etmesini (yaklaşık 3-5dk), sonrasında kordonun eşim tarafından kesilmesini rica ediyorum.
  • ·         Plasentanın doğal olarak doğmasını istiyorum.
  • ·         Tıbben gerekmediği sürece aspirasyon yapılmamasını istiyorum.
  • ·         Hepatit B aşısının ve antibiyotik göz merheminin uygulanmasını istemiyorum.
  • ·         Topuk kanının doğduğu gün alınmasını istemiyorum.
  • ·         Eğer herşey yolunda ise doğumhaneden bebeğimle çıkmak istiyorum.
  • ·         Hastanede kaldığımız sürece bebeğime anne sütünden başka hiçbir sıvı ve emzik verilmemesini rica ediyorum.
  • ·         Bebeğime yapılacak her türlü müdahele öncesinde bana ve eşime danışılmasını istiyorum.
  Sezaryen durumunda
  • ·         Bebeğimi karşılayabilmek için, eğer yeterli zamanımız varsa epidural sezaryen olmayı tercih ederim.
  • ·         Sezaryen ameliyatında eşimin yanımda olmasını, bebeğim doğar doğmaz bana verilmesini ve yukarıda bebeğimin doğumundan sonrası için yazdığım tercihlerime saygı gösterilmesini arzuluyorum.
  • ·         Bebeğin çıkış anında ışıkların kısılmasını istiyorum.
  • ·         Bebeğin yanımdan ayrılması gerekiyorsa, tüm işlemlerin odadan ayrılmadan babasının kucağında yapılmasını istiyorum.
  • ·         Genel anestezi ile sezaryen olmak zorunda kalırsam bebeğimin operasyondan çıkar çıkmaz eşime teslim edilmesini, varsa gerekli tıbbi müdahalelerinin eşimin yanında yapılmasını istiyorum.
      Doğum tercihlerimin tamamını başka bir yazıda paylaşacağım.
    
      Gelelim Deniz'in bu haftaki gelişmesine:

      Kafası ve gövdesi arasındaki oran normale yaklaşmış. Kendi bağışıklık sistemi de çalışmaya başlamış. Gözleri hareket ediyormuş. Ses, tat ve koku algıları tümüyle, ışık algısı da kısmet gelişmiş. İliklerinde sürekli alyuvar hücreleri üretiyormuş.

      Sevgiler

      İLKE & DENİZ








20 Ekim 2013 Pazar

Gebelik Günlüğüm : 28. Hafta



Merhaba,

Sonunda 3. üç aylık dönem de geldi çattı. Zamanın bu kadar çabuk geçmesi beni zaman zaman dehşete düşürüyor. Deniz zamanında gelirse, şu an itibariyle yalnızca 12 haftamız kaldı ve bana yapılacak tonla iş varmış gibi geliyor. İyi ki hazırlıklara ve planlamalara erkenden başlamışım.


Bu hafta babası Deniz'in giysi dolabını kurdu ve ben büyük bir zevkle (sanki yıkanıp ütülenmeyeceklermiş gibi) tulumlarını şimdiden askılara astım. Ara ara dolabın kapağını açıp, biraz bakıp kapatıyorum :)

Odanın bitmesini sabırsızlıkla bekliyorum ki, dekoratif unsurlar üzerinde çalışmaya başlayabileyim.

Bu arada, 1 Aralık'ta yapmayı planladığım bebek partisi için çalışmalara başladım.(Şimdilik çoğu teorik olsa da) Küçük bir parti yapmayı planlasam da bu hali bile oldukça masraflı olacağa benziyor.
Parti malzemeleri satan sitelerden, kullan at tabak, bardak setleri seçtim, davetiyemi hazırladım, hediye edeceğim minik şişelere etiket tasarladım, davetli listemi ve menümü hazırladım. Sırada malzeme şiparişlerini vermek, pastaya karar vermek ve tarih yaklaşınca da davetiyeleri göndermek var. Genellikle bebek partisi, annenin yakın bir arkadaşı ya da kardeşi tarafından organize edilir ama ben oldum olası organizasyon işlerini çok sevdiğimden halimden şikayetçi değilim :) O zamana kadar Deniz'in odasının da büyük ölçüde hazır olmasını arzu ediyorum. Çok fazla zaman kalmadı aslında.

Gelelim gelenekselleşen gebelik şikayetleri bölümüne :) Magnezyum ve demir kullanmaya başlamamla rahmimin kaburgama dayanması aynı haftalara denk geldi sanırım ve ben bu kadar ay sonra reflüden şikayet etmeye başladım. Özellikle magnezyum içtiğim akşam saatlerinde midem gerçekten rahatsız ediyor. Su bile içermez hale geliyorum, özellikle büyük bir öğün yediysem. Ayrıca kalp sıkışmasından müzdaribim. Bir gece oldukça şiddetlenince endişelenip Çağrı'yı uyandırdım :) Kasılmalar ve kasık ağrıları artık sıradan şikayetler olduğundan, değinme gereği duymuyorum :) Deniz'in ayakları ya da dizleri olduğunu düşündüğüm yerleri kaburgalarıma şirin! tekmeler atıyor. Yine de sağlıklı olduğumuz için "çok şükür" diyip bu faslı kapatıyoruz.

Uzun bayram tatilinden sonra, yarın işe başlayacak olmak biraz can sıkıcı. Şu an 9 günlük tatilin son saatlerindeyiz. Kocamla film seyredeceğimiz için tatilde neler yaptığım faslını pas geçip, bir kaç fotoğrafla haftayı kapatıyorum :)

Gülgün annemin yaşgünü

Çekirdek kadro buluşması

14 Ekim 2013 Pazartesi

Gebelik Günlüğüm : 27. Hafta


27 haftalık gebe
Merhaba,

Bu hafta bel ağrılarıyla geçti. İşe sadece Çarşamba günü, bir gün gidebildim. Bel ve kalçamdaki ağrılar bir süredir çok az daha iyiydi ancak ne yazık ki, şu an yine başlardaki, beni 10 dakikadan fazla oturtmayan eski haline geri döndü. Diğer taraftan kasılmalar da beni 10 dakikadan fazla yürütmüyor :) Kısa süreliğine bir iş halletmek için çıktığımda bile, eve neredeyse sürünerek dönüyorum. Yorulduğum zaman da gecem kasık ağrılarıyla geçiyor. Böyle bir döngünün içindeyiz işte :) Neyse ki Deniz de ben de sağlıklıyız. Bir süre daha başa gelen çekilecek.

Geçtiğimiz hafta, yeniden bazı kararlar vermem gerektiğinden bahsetmiştim. Doktorumun doğum olayına doğal bakış açısından çok memnun olsam da, beni endişelendiren bu kasılmalar ve ağrılar süresince kendisinden yeterli desteği görebildiğimi söyleyemeyeceğim. Nedenini anlamadığım şekilde beni hiç bir tetkike yönlendirmedi ve kendisi de muayene etmedi. NST vs çözümleri ben dile getirince onayladı. Genelde kendi çözümlerimi kendim buldum.

Bütün bunlar beni doktor seçimi konusunda düşünmeye itti. Evet ne yazık ki, hiç bir zaman beklentilerimin yüzde yüz karşılanamayacağını farkındayım ama doktoruma tamamen güvenme isteğimden de vazgeçmek istemiyorum. En ufak bir pürüzde bile bu güveni hissedemediğim için, ilerleyen dönemlerde ve hatta doğumda, doktorumun kararlarına tereddütle yaklaşma ihtimali beni biraz korkuttu. Bu nedenle hiç istemesem de yeni bir doktor arayışına girdim ve bir çok forumda adından sıkça bahsedilen Dilek Yağmur'dan randevu almaya karar verdim. Bunu yaparken çok büyük bir beklenti içine girmek ve hemen karar vermek istemedim, belki işler yolunda gitmez ve mevcut doktoruma devam ederim diye.

Bu Cumartesi günü yeni doktorumuzla randevumuz vardı. Kendisi SSVD konusunda adı çok geçen bir doktor olduğu için hastalarının yoğunluğu beni biraz düşündürdü. Bekleme odası da çok kalabalıktı. Neyse ki görüşmemiz oldukça olumlu geçti. Her şeyden önce enerjisi ve sıcaklığı beni rahatlattı. Deniz'in ultrason görüntüsü üzerinden bize detaylı bilgi verdi, geçmiş tetkiklerimin üzerinden geçti, kasılmalarım için magnezyum takviyesi yazdı ve dinlenmemi tavsiye etti. Deniz'in baş aşağı duruşu nedeniyle ağrılarımın bu şekilde süreceğinin de müjdesini verdi :) Bunun dışında çok kısaca müdahalesiz doğum arzumu dile getirdim ve buna engel bir şey olmadığını ve kendisinin de tarzının bu olduğunu anlattı. Bir çok hastaneye gitmekle birlikte, genellikle Medicana Çamlıca Hastanesiyle çalışıyormuş. Çalışanların kendi yöntemine uymayan bir müdahale yapamayacaklarını ifade etti. Kısacası olumlu ve destekleyici tavrı kendisine ısınmamıza yetti. Umarım bundan sonra da her şey yolunda gider ve gebelik dönemini 3. doktorumuzla tamamlarız :))

Hareketlerimin oldukça kısıtlanmış olması nedeniyle, Deniz'e hazırlık konularına eskisi kadar zaman ayıramıyorum. Bu nedenle alışverişe erken başlayıp, şu ana kadar eksiklerin çoğunu tamamlamış olmaktan gayet hoşnutum :) Deniz'in alışveriş listesi büyük ölçüde tamamlanmış durumda. Kalanları da yavaş yavaş hallediyoruz. Bu hafta küvet ve küvet standını aldık. Eşyaları odaya koydukça, henüz çoğu kurulmamış da olsa, bir bebek odası görüntüsü oluşmaya başladı ve bu beni çok mutlu ediyor. 3. trimesterde ortaya çıkan "Yuva yapma içgüdüsü" bende de etkisini arttırmaya başladı. Sürekli odaya gidip eşyalara dokunup, tulumlara bakıp tekrar katlamaktan kendimi alamıyorum :) Şimdi sabırsızlıkla Çağrı'nın kalan eşyaları kurmasını bekliyorum. O minik tulumları küçük küçük askılara asıp seyretmek istiyorum:)

Geçtiğimiz haftalarda seçtiğim perdelik kumaşın ne yazık ki perdelik kumaş olmadığını öğrendim ve üzerini çizdiğim bir konunun tekrar gündeme gelmesine biraz bozulmuş durumdayım. Yarın sabah yavaş yavaş Kadıköy'e gidip yeni bir kumaş bakacağım. Umarım eskisi kadar içime sinen bir renk bulabilirim.

Bu arada 9 günlük bayram tatilindeyiz ve Salı günü İstanbul'da anne ve baba ziyaretlerini yaptıktan sonra bir kaç günlüğüne İzmit'e geçeceğiz. Durumum çok fazla hareket etmeme elvermese de kendimi çok yormadan durumu idare etmeye çalışacağım. Umarım çok ağrım olmaz.

Baby Center'a göre bu hafta: Bebiş artık düzenli şekilde uyuyup uyanıyormuş. Amniyotik sıvı yutup, bol bol hıçkırıyormuş ( bol bol hissediyorum) Beyni hızla gelişiyormuş. Ciğerleri henüz gelişmemiş olsa da, doğarsa yoğun bir medikal destekle hayatta kalabilirmiş. ( aklımıza bile getirmiyoruz)

Çağrı'nın çektiği sanatsal göbek fotoğrafımızla haftayı kapatalım:)



Sevgiler,

İLKE & DENİZ

6 Ekim 2013 Pazar

Gebelik Günlüğüm : 26. Hafta

Merhaba

Bu hafta ofise yalnızca iki gün gidebildim. Ancak, hem yolun beni gittikçe daha çok yorması hem de artan kasılmalar nedeniyle haftanın son üç gününü evde geçirdim.

Salı gününden itibaren kasılmaların sayısı çok arttı ve evin içindeki hareketlerimi bile etkilemeye başladı. Aynı zamanda kasıklarımda ani kramplar ve baskı hissetmeye başladım. Her ne kadar doktorum daha önce buna benzer şikayetlerim olduğunda sadece dinlenmemi söylemiş olsa da okuduğum kaynaklar önemsemek gerekebileceğini yazıyordu. Çarşamba akşamına doğru evin içinde yürürken bile acı duymaya başlamıştım ve doktorumla görüşüp NST'ye girmenin iyi olabileceğine karar verdik. Yakınlardaki bir iki hastaneyi aradım ancak mesai saatleri dışında NST yapabilecek nöbetçi personel bulunmadığını öğrenince ve önceki hafta Zeynep Kamil'de yaşadığım tatsız deneyimden sonra, soluğu Kadıköy Şifa'da aldım. Nöbetçi doktor önce muayene etti ve ultrasonla baktı sonrasında da 40 dakikalık bir NST bağlanmasını istedi. Sonuçta kasılmalar ara ara görünse de düzensiz olmaları ve rahim ağzında açılmaya sebep olmamaları nedeniyle erken doğum riski olmadığına karar verildi. Kasılmalar aynı hızda devam ediyor ama bu kontrol ve açıklamalar içimi rahatlattı. Çevremdeki hiç bir hamile bunları yaşamıyor olsa da, risk taşımadığı sürece her şeye razıyım :)

Çarşamba'dan sonra haftanın kalan iki gününü de evde geçirdim ve biraz dinlenmeye çalıştım.

Çarşamba gününden beri İstanbul'da olan ancak Kumsal'ın hastalanmasından dolayı görüşemediğimiz Didem'lerle Cumartesi sabahı görüşebildik ve kısa sürede hasret gidermeye çalıştık. Aynı akşam Çağrı'nın ofisten arkadaşının düğününe katıldık. Çok fazla elbise seçeneğim olmadığı için Elçin'in düğünü için aldığım elbiseyi giydim yine. Ortaya iyice çıkan göbeğim, düğünde oldukça ilgi çekti :)


26 haftalık gebe

Uzun süre önce yine indirim sitesinden Deniz için sipariş ettiğim bir kaç parça nihayet Cuma günü geldi.
0-2 yaş arası kullanılabilecek "Bebeğimin Dünyası" isimli resimli kelime kitabı, bir tulum, bir body ve yıkanabilir beze geçene kadar yüzlercesini daha alacağımız bebek bezi paketlerinin ilki :) İlk etapta alınacak kıyafetler açısından neredeyse hiç eksiğimiz kalmadı ancak başlarda biraz bilinçsizce alındığı için ve annemle yanlış bilgi alışverişinden dolayı gereğinden fazla 0-3 ay body ye sahibiz. Deniz'in bedenini şimdiden kestiremeyeceğimiz için biraz da yenidoğan bedeninde eşyalara ihtiyacımız olacak ancak onları da Rüzgar'dan alabileceğiz gibi görünüyor.

Bunların dışında karşı apartmandaki komşumuzun bize vereceğini söylediği, ana kucağı-oto koltuğumuz da bu hafta geldi. Kılıfı yıkandı, takıldı ve arabasına takılmış halde Deniz Bey'i bekliyor.

Bu arada, 1 Aralık'ta yapmayı planladığım bebek partisi detayları da kafamda netleşmeye başladı. Umarım o zaman kadar her şey yolunda gider ve güzel bir parti yapabiliriz. Çevremde bana sürpriz bir parti organize edecek bir kız arkadaşım olmadığı ve bunun için kaderime razı olup vazgeçmeye niyetim olmadığı için, partimi kendi kendime organize ediyorum:)

Doktor konusuyla ilgili kafamı karıştıran ve yeni kararlar almamı gerektiren bazı gelişmeler var. Ancak bu konuyu önümüzdeki hafta paylaşacağım.

Baby Center'a göre bu hafta: Bebeğimizin kulaklarındaki sinirler iyice gelişmiş ve bizi artık çok daha net duyabiliyormuş. Akciğerleri gelişmeye devam ediyor, nefes alıp verirken küçük miktarlarda amniyotik sıvıyı ciğerlerine çekiyormuş.

Sevgiler,

İLKE & DENİZ

Sayfalar