Son yazdığımdan beri çok değişik bir şey olmadı hayatımızda. Neredeyse 6 haftadır bel fıtığı ağrısı çekiyorum ve bunun yaklaşık 3 haftası neredeyse sadece yatarak geçti. Uzun süre evden çalıştım.
Ağrılarım tamamen geçmiş değil ama en azından daha dayanılır durumda olduğu için işe gitmeye başladım. Evden çalışmaya iyiden iyiye alıştım aslında ofise gitmeye üşenir oldum bir süredir :)
Beklenen bahar henüz tam anlamıyla gelmiş değil. Bir gün güneş tenimizi ısıtırken, ertesi gün kaban ve atkıya ani bir dönüş yapıyoruz. Yine de İstanbul'un bahar hali görülmeye değer. Yemyeşil ağaçlar, rengarenk bahar dalları, mor mor açan erguvanlar insanın içini kıpır kıpır yapıyor. Bu şehri her zaman seviyorum ama ilk baharda daha bir güzel.
Gerçi insanlar bu şehirle ilgili her şeyden şikayet etmeye o kadar kaptırmışlar ki kendilerini, kafalarını kaldırıp güzelliğini görüyorlar mı emin değilim.
Ama ben görüyorum ve çok da şanslı hissediyorum kendimi. Özellikle evden çıkıp biraz yürüyüp, yokuştan aşağı Salacak'a doğru inmeye başlayınca gördüğüm muhteşem manzara hala neferimi kesiyor. İstanbul'un en güzel manzarasına bu kadar yakın oturduğum için kendimi bir kez daha şanslı hissediyorum :)
Hayat gezince güzel: Salacak-Kuzguncuk