17 Ocak 2015 Cumartesi

Deniz 1 Yaşında

Çok ihmal ediyorum yazıları çook... Bin tane yazılacak şey aklımda ama zaman yok...En çok Deniz’le ilgili not almak istediğim şeyleri ihmal edince üzülüyorum.

Ama şimdi bunları bir kenara bırakalım. Çünkü benim minik bebeğim artık 1 yaşında :)

Saklambaç ve ce-ee oynamaya bayılıyor. Aramıza bir engel girdiği anda hemen kendi başlatıyor oyunu. Eğer onun üzerine doğru yürüyorsak bu sefer kaçmaya başlıyor :)
Oyuncak arabaları yerde ileri geri sürmesi gerektiğini öğrendi. Ama daha çok havaya kaldırıp tekerleklerini çevirmekten hoşlanıyor. Adını bilmediğim, şekilere göre oyuncakların deliklerden atıldığı şeyi deniyor deniyor olmazsa kapağını açıp içine atıyor (pratik zekalı çocuum:)) meme emmek istediği zaman yakama yapışıp “anniji acc” diyor. Bazen bize çok komik bir şeyler anlatıyor ve anlatırken çok eğleniyor. Sevimli olması gerektiğini düşündüğü anlarda, numaradan gülüşlerini üzerimizde bol bol kullanıyor.
Her ne kadar bilgisayar ve cep telefonu önünde çok kullanılmasa da kıstırdığı yerde telefon ve mouse’ları kapıp kapmaya çalışıyor.. Eğer suç üstü yakalanıp başka yere götürülürse, biraz gönlümüzü yapıp oyalanıp sonra sinsice suç mahaline dönüyor:)  Akşamları bir kaç kitabı sonuna kadar dinliyor ve tercihlerini açıkça belli ediyor. Diğer kitapla ilgilense bile eğer “Küçük Vak Vak” ve “Aç Tırtıl” henüz okunmadıysa gözünü onlardan alamıyor :)“Aç Tırtıl” okurken her “doymamışş” dediğimde iki elini karnına vuruyor:) Anlamını bilmese de her yemekten sonra “doydun mu?” diye sorunca iki elini karnına vuruyor. Babası ve ben işten gelince sevinç çığlıkları atıyor ve paçalarıma yapışıp üzerime tırmanmaya çalışıyor. Onu uyutmak için emzirirken bazen memeyi birden ağzından çıkartıp bana bakıp kocaman gülümsüyor ve bazen “anniji” diyor :) Kaloriferin ya da kahve fincanının sıcak olduğunu test etmeye bayılıyor. Elini değdirip değdirip çekiyor ve sırıtıyor:) Yerde bulduğu bir şeyi yutmak üzere ağzına götürürken direk gözümüzün içine bakıp kaçmaya başlıyor ve engellersek numaradan ağlıyor.
Tencere dolabınındakileri yere indirip tavaları birbirine vurmaya bayılıyor. Hedefinde erzak dolabı var ama cam kavanozlardan dolayı tehlikeli olduğundan, önünden her alındığında kendini yere atıp ağlıyor. Babasından ukulele dinlemeyi çok seviyor.  Alt değiştirme ve giyinme hala kabusu, her seferinde 1 dakikalık işi 10 dakikaya çıkaracak kadar tepiniyor. Parkta oynamayı, açık havada gezmeyi çok seviyor. Ama benimle çıkarsa her seferinde aynı dükkanın önünde ağlayıp kucak istiyor :) Arabayla bir yerden dönerken yol boyu uykuya direnip, Doğancılar ışıklarda uyuyakalıyor :) Camdan martıları, kargaları ve kumruları seyretmeye bayılıyor. Onlarla bağıra bağıra konuşuyor. Yemeğini elleriyle kendi yiyor. En sevdiği şeyler : fırında pişmiş elma, nar, mantı, hurma ve hamur işleri.  Karton kitaplari eline alıp bütün sayfalarını baştan sona defalarca çevirip inceliyor.
Henüz yürümeyle ilgili bir girişimi yok ve o kadar hızlı hareket ediyor ki, sanırım ihtiyaç da duymuyor:)

İyi ki doğmuş, iyi ki bizimle! Ne kadar şükretsem az...














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfalar