25 Mayıs 2013 Cumartesi

Gebelik Günlüğüm : 6 ve 7. Haftalar

Geçen hafta bir türlü gayret edip, yazı yazacak enerjiyi kendimde bulamadığımdan, bu hafta geçtiğimiz iki haftayı özetliyor olacağım.

Geçen haftanın en kayda değer gelişmesi ikinci doktor kontrolümüzdü. İlk muayenede bebişin kalp atışlarını görmüş ama işitememiştik. Bu haftaki doktor kontrolümüzde önce kendisini gördük, sonra da doktorun sesi dışarı vermesiyle "güp güp güp güp" diye hızlı hızlı atan kalpciğinin sesini duyduk :) Bunun nasıl bir an olacağının hayalini daha önce çok kurmuştum. Ancak şaşkınlıktan ve doktorun çok kısa kesmesi nedeniyle pek bir şey anlayamadım. Yine de aptal aptal sırıttığımı hatırlıyorum:) Ardından hafta içi yaptırmış olduğum tahliller kontrol edildi ve doktora sormak için not aldığım sorularımı hızlıca sorup kontrolden ayrıldık. Zaten biliyor olsam da, Minoset ve Parol'ü ihtiyaç duyarsam, Rennie'yi de istediğim her zaman içebileceğimi tekrar teyid etmiş oldum. Tek canımı sıkan şey, belimin geçmesiyle birlikte tekrar başlamanın hayalini kurduğum yogaya doktorumun mesafeli yaklaşması ve her ihtimale karşı gebe yogasına gitme vaktim gelene kadar gitmesem daha iyi olacağını söylemesi oldu.


Daha önce hafif hafif başlayan mide bulantılarım 6. haftada havaların ısınmasıyla daha da hissedilir oldu. Ama yine de yavrumun hakkını yemiyim durum hala daha gayet dayanılırdı. Gebe olduğumu öğrendiğim anda girdiğim şekersiz, unsuz ve tuzsuz diyet kapalı iştahım sayesinde gayet iyi gidiyordu. Öyle ki normalde 1 paket kare çikolatayı yemek sonrası kahvesiyle götürebilen ben, markette çikolata reyonunden geçerken bile yüzümü ekşitiyor, meyve dahil tatlı olan hiç bir besin maddesi görmek istemiyordum. Hafif bulantıların yanında tek derdim, doktorumun da ilk gidişimizde müjdelediği ve vücudumun progesteronla barışmasıyla azalacağını söylediği şişkinlik durumuydu. Bunda çok az yemek yediğim için midemin iyice küçülmüş olmasının da katkısı var sanıyorum.

Ancak ne olduysa 7. haftayla beraber oldu ve sürekli bir mide kazınmasıyla yaşamaya başladım. Öyle ki daha yemek yerken midem kazınmaya başlıyor, yemekten bir saat sonra hiç bir şey yememişim gibi tekrar ve aynı şiddette acıkıyorum. Yaptığım sağlıklı beslenme diyeti nedeniyle ara öğünlerde de şöyle dişe dokunur bir şeyler götüremediğimden olsa gerek, yediğim ceviz, erik, yoğurt ve hatta galeta gibi besinler midemde etkisiz eleman görevi görmeye başladı. Bu nedenle gözüm sürekli ekmek, makarna gibi şeylerde. Normalde sadece kahvaltıda o da çok az miktarda yediğim ekmeği artık her öğünde büyük bir iştahla ve umutla yiyorum, belki midemi bastırır da daha az acıkırım diye.
Mızmızlık yapmak ve daha şimdiden her şeyden şikayet etmek istemiyorum ancak sindirim sistemimin biraz da olsa düzene gireceği günleri iple çekiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfalar